Uzun süre önce yolu tesadüfen İstanbul’a düşen New York’un ünlü davet ve mekan tasarımcısı Antony Todd, yurtdışındaki çeşitli fuarlardan topladığı çok özel klasik parçaları ve kendi tasarımı mobilyaları Nişantaşı’nda açtığı showroom’unda sergilemeye başladı.
New York’ta yaşayan, şehrin en özel iç mekan tasarımlarında imzası bulunan tasarımcı ve sanat yönetmeni Antony Todd, İstanbul’a ilk görüşte aşık olduğunu mağazasının vitrininde büyük harflerle yazan “I Love İstanbul” yorumuyla itiraf ediyor. Uzun süre önce İstanbul ziyaretinde şehre ilk görüşte aşık olmuş. Sonrasında da sık sık ziyaret ettiği İstanbul’u yeni yaşam merkezi olarak belirlemiş.
“Avrupa’nın başka şehirlerinde olmayan, çok çekici bir enerjisi var İstanbul’un. Paris yada Londra gibi evrimi tamamlamış bir şehir değil. Sürekli hareket halinde ve değişiyor. Bunu yaşamak ve bir parçası olmak için buradayım. İstanbul’u çok bohem buluyorum. Bu da onu daha da çekici yapıyor benim için.” sözleriyle İstanbul’a duyduğu aşkı anlatan tasarımcı, insanların artık evlerinde daha çok zaman geçirdiğini dolayısıyla da yaşadıkları mekanları daha çok önemsemeye başladıklarını söylüyor.
Stilini iddasız lüks olarak tanımlayan Antony Todd’un yeni koleskiyonu, eski ile yeninin tüm klişelerinden arınarak yan yana geldiği ve bambaşka bir kimlikle karşımıza çıktığı mobilya ve aksesuarlardan meydana geliyor. Antony Todd tasarımı modern bir yemek masası, bir önceki yüzyıla ait Fransız stili sandalyelerin yeni yüzleriyle buluşuyor. Minimalist meyaz lake sehpa, üzerinde duran antika şamdanlarla fon oluşturuyor.
New York’ta yaşayan, şehrin en özel iç mekan tasarımlarında imzası bulunan tasarımcı ve sanat yönetmeni Antony Todd, İstanbul’a ilk görüşte aşık olduğunu mağazasının vitrininde büyük harflerle yazan “I Love İstanbul” yorumuyla itiraf ediyor. Uzun süre önce İstanbul ziyaretinde şehre ilk görüşte aşık olmuş. Sonrasında da sık sık ziyaret ettiği İstanbul’u yeni yaşam merkezi olarak belirlemiş.
“Avrupa’nın başka şehirlerinde olmayan, çok çekici bir enerjisi var İstanbul’un. Paris yada Londra gibi evrimi tamamlamış bir şehir değil. Sürekli hareket halinde ve değişiyor. Bunu yaşamak ve bir parçası olmak için buradayım. İstanbul’u çok bohem buluyorum. Bu da onu daha da çekici yapıyor benim için.” sözleriyle İstanbul’a duyduğu aşkı anlatan tasarımcı, insanların artık evlerinde daha çok zaman geçirdiğini dolayısıyla da yaşadıkları mekanları daha çok önemsemeye başladıklarını söylüyor.
Stilini iddasız lüks olarak tanımlayan Antony Todd’un yeni koleskiyonu, eski ile yeninin tüm klişelerinden arınarak yan yana geldiği ve bambaşka bir kimlikle karşımıza çıktığı mobilya ve aksesuarlardan meydana geliyor. Antony Todd tasarımı modern bir yemek masası, bir önceki yüzyıla ait Fransız stili sandalyelerin yeni yüzleriyle buluşuyor. Minimalist meyaz lake sehpa, üzerinde duran antika şamdanlarla fon oluşturuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder