31 Ağustos 2009 Pazartesi

bazı burçlara göre dekorasyonunuz...

Burçlara Göre Ev Dekorasyonu
KOÇ Burcu ev dekorasyonuÖzgürlüğüne düşkün olarak bilinen koç burcunun ideal renkleri canlı kırmızı,turuncu ve sade desenlerdir.Bu da sizin çocuksu bir ruha sahip,cömert,fikir sahibi olduğunuzu gösterir.Yatak odanız her zaman canlılık ve yaşam dolu olmalıdır.Koç burcunun kendini sıcak bir yuvada hissedebilmesi için çok canlı ve ateşli renklere ihtiyacı vardır.Çok sıkılgan bir yapıya da sahip oldukaları için evin içerisinde fazla eşya onlara boğucu gelicektir.
Burcun Renkleri:Koyu kırmızı ve kehribar
BOĞA Burcu ev dekorasyonuGenellikle konfora dayalı,lüks ve içinde müzik olan,karmaşık olmayan yerlerde yaşamayı tercih ederler. Oturma odaları boğa burcu için evin en can alıcı noktasıdır.Titizlik ile düzenlediğiniz bu odaya ufak bir öneri sunabiliriz.Bahar renkleriyle toprak tonlarını,pelüş malzemeler ve ahşap mobilyalarla kombinleyebilirsiniz.Sizin için ideal bir yatak odası konforlu ve lüks olmalıdır.
Burcun Renkleri:Toprak tonları,gülkurusu ve pembe.
YENGEÇ Burcu ev dekorasyonuSıcak ve içten bir burç olan yengeç beyaz,gümüş,menekşe ve inci gibi huzur verici renkleri tercih etmelidir.Rahatlığa düşkün olan bu burç evinde dinlenebileceği aynı zamanda da insanlarında rahat edebileceği çeşitli köşeler yapıp yorgunluğa birebir şifa olabiliyor.
Burcun Renkleri:Sarı,beyaz,inci ve menekşe tonları
BAŞAK Burcu ev dekorasyonuDüzenli olmak sizin yaşam biçiminiz.Her şeyin yerli yerinde ve prganize olması sizin olmazsa olmazlarınızdan.Dolaplar ve raflar sizin vazgeçilmezleriniz arasında.Ama bu kadar düzenli olmak sıkıcı olduğunuz anlamına gelmiyor.Alış verişe çıkın ve yeni çıkan rengarenk dolaplardan birini alın.Hem eğlenceli hemde düzenli bir görüntüye sahip olmuş olursunuz.
Burcun Renkleri:Sarı,yeşil,açık mavi ve krem
TERAZİ Burcu ev dekorasyonuDengeli bir hayat yaşayan teraziler genellikle geniş alanlara ihtiyaç duyarlar.Fakat sıradanlık onlara göre değildir.Egzotik bir ortam da yaşamayı severler.Geniş oturma grupları,loş ışık,saten ve mumlar tam size göre.İnce,rüzgarda salınan perdeler,özenle seçilmiş sanatsal objelerde modernliğin ve hoşduyarlılığın göstergesidir.
Burcun Renkleri:Yeşil,mavi ve pastel renkler
AKREP Burcu ev dekorasyonuGizemli bir yapıya sahip olan akrep dış dünyadan saklanabildiği,kendisine ait koyu renklerin yoğunlukta olduğu yerlerde kendilerini iyi hissederler.Bordo ve siyah renkli ipek ve deriler ilginizi çeker.Siz sırların ve gizemin kraliçesisiniz.Brokar ve kadife gibi şehvet uyandıran kumaşlar tam size göre.
Burcun Renkleri:Kırmızı,canlı turuncu,bordo ve siyah.
YAY Burcu ev dekorasyonuYaylar ne olursa olsun bulundukları ortamda konfor ararlar.Bu yüzden kocaman yastıklara,yerlere koyabileceğiniz şiltelere ihtiyacınız var.Odalarda mumlar,dini semboller ve haritalar tam size göre.Renkleri ve aksesuarları karıştırarak kombinlemek ve bunu geniş bir alana uygulamak sadece yay burcuna has bir özelliktir.
Burcun Renkleri:Mavi ve açık mor
OĞLAK Burcu ev dekorasyonuŞahsi başarılarınızı hayatınıza ve bulunduğunuz ortama yansıtmak istersiniz.Yumuşak renklerde pahalı kumaşlar,kırmızı tonlu ahşap bir dolap,sağlam deri bir sandalye tam size göre.Eğlenceli aksesuarlarla döşenmiş bir ev sizin kendinizi iyi hissetmenizdeki en önemli etken.
Burcun Renkleri:siyah,gri,kahverengi,toprak tonları ve orman yeşili.
KOVA Burcu ev dekorasyonuAsi bir kişiliğe sahip olduğunuz için size uygun ultra modern elektronik eşyalarla döşenmiş bir ev.Metalik rengine olan ilginiz çılgın mobilya ve aksesuarlarla döşenmiş olan evinizi tamamlayacaktır.
Burcun Renkleri:gümüş,metalik renkler,maviler.
BALIK Burcu ev dekorasyonuHayalgücünü sonuna kadar kullanan balıklar yaratıcı bir mekanda yaşamayı tercih ederler.Düşlere dayalı olarak düzenlediğiniz odanızı estetik anlayışıyla dekore edersiniz.Genellikle de denizle ilgili temaları tercih edersiniz.
Burcun Renkleri:solgun sarı,su yeşili ve mavisi.

Türkiye'de içmimar olmak..yeni mezunlara ve adaylara..


Mesleğimiz olan iç mimarlık üç şekilde icra edilebiliyor.

Baba parasıyla şirket kurarak, babadan kalma düzeni devam ettirip patron olarak, veya en kötüsü de bir patron şirketinde çalışan olarak. Diğer 3. dünya ülkelerinde durum nasıl bilemiyorum ama Avrupalı, olduğunu iddia eden Türkiye'de çalışan olmak insanı dehşete düşürecek kadar zor. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, tek bir ise vakıf olarak bir yere varmanıza izin verilmiyor. Patronlar KOMPLE ADAM adı altında her ise koşan köleler arıyorlar. Yani sadece proje çizerek, tasarım yaparak veya şantiyede durup uygulamayı takip ederek adam olamıyorsunuz. Her şeyi bilmeniz ve takip etmeniz bekleniyor. Bu durumda bir şirkette mimar olarak çalışmak istiyorsanız şunları yapabilmelisiniz.

1. Arabaya binip yollara düşeceksin, iş kovalayacaksın.

2. Proje bulup büroya getireceksin. Eğer müşterinin elinde çizilmiş bir proje yoksa (ki genelde vermek istemezler) gidip şantiyesinden ölçü alacaksın.

3. Büroya kapanıp aldığın röleveyi çizeceksin ve tasarım yapacaksın. (Tabii bu sırada telefonlara bakmak fax çekmek ve diğer ofis uygulamalarına da devam edeceksin.

4. Projeyi tamamlayıp istenilen tarihte (Genelde koca bir gökdeleni 1 haftada yetiştirmeniz istenir) bitireceksin.

5. Patrona gösterip ukalaca yorumlara ve aşağılamalara maruz kalacaksın. Sonuçta bu senin ASLİ GOREVİN tabii ki yapacaksın. Yok birde çizmeseydin.

6. Müşteriyle randevulaşıp takım elbiselerini giyip projeni sunacaksın. Beğenecekler veya birkaç değişiklik isteyecekler. Kaç paraya mal olur diye soracaklar. Cevap veremeyeceksin çünkü o kadar sürede projeyi hazırlaman bile mucizedir. Sanki pazardan domates alıyormuş edasıyla (Yani şöyle yaklaşık bir rakamda mı veremezsiniz)diyerek konuya ne kadar vakıf olduklarını göstermelerine şahit olacaksın. Tüm iyi niyetinle elinden gelen en uygun süreyi verip yinede (Bu kadar zorsa bizde yardımcı olalım) aşağılamasına maruz kalacaksın. Bu nokta çok kritiktir iste. Ya cinnet geçirip sunuş yaptığın diz ustu bilgisayarı adamın kafasına geçirirsin, yada mucize bir sabırla gülümseyip tarihi bir iki gün daha öne çekersin.

7. Savaşı yarı kazanmış yarı kaybetmiş bir şekilde büroya döneceksin. Patron bu kadar zaman ne yaptığını, neden geç kaldığını soracak. Ne ki yani alt tarafı bir resim sundun geldin. Hem e-mail ne güne duruyor. Gönderseydin baksalardı. Genelde e-mail ile resim gönderirseniz alçak müşteri bu resmi en az on beş şirkete gönderip şu meşhur yaklaşık rakam teklifi alır. Size de hiç dönmez. Yani müşteriyle yüz yüze görüşerek ve resimleri karizma tik bir şekilde diz ustu bilgisayarda sunarak ve adama resim bırakmayarak aslında iyi bir şey yapmışsınızdır. Ama bu daha farklı algılanır. Bütün gün boşa gitmiş bir resim için bir sürü yol parası vermişsinizdir. 50.000 dolarlık proje için 5 milyon lira yol parası çoktur. Şirket her an bu harcamalardan batabilir.

8. Yorgun bir biçimde eve döner bütün gece rüyanızda yaşananları bir daha yaşarsınız. Ertesi gün daha beterdir. Yaptığınız tasarımlar için atölyelerden teklif alacaksınızdır. Veya şirket bünyesinde atölyeler vardır. Sizin kaderinizi iki alternatifte değiştirmez. Fiyatların oluşması için detaylı uygulama projeleri çizilmesi gerekmektedir. Yaklaşık fiyat isteyen alçaklar aklınıza gelir. Bir küfür savurup çizmeye başlarsınız. Detay oluşturmakta tasarım yapmak gibi bir süreçtir ama patron ofisinize her yarım saatte bir girip ne NE ÇİZİYORSUN SEN ŞİMDİ diye sorar. Bu sorunun soruluş amacı farklıdır. Tabii ki ne çizdiğinizi biliyordur ama ne kadarda yavaş olduğunuzu ima etmek için bunu sorar. Ne o öyle bütün gün bilgisayar başında. Hem sen şu monitörü biraz ofisin içine doğru çevirsene neler yapıyorsun gelip geçerken bende göreyim.Fiyatlar oluşur. Üzerine kar eklenir. Patron sanki çok bir iş yapmış edasıyla teklifin altını imzalar. Peşinden de ekler, (Ya bu teklif çok geç kaldı alamayacağız biz bu işi)

9. Müşteri ofisinde sizi umursamaz bir biçimde hayatını sürdürmektedir. Randevu için aradığınızda hatırlamamış gibi yapar. Sonra (Aaah siz. Tabii bugün bekliyorum).

10. Özenle hazırladığınız teklif dosyası buruşturularak açılır, şöyle bir göz gezdirilip masanın en uzak köşesine koyulur. Sizinle göz göze geldiğinde,-Pahalısınız. Çok pahalı. Bizim bütçemiz bunu kaldırmaz. Biz küçük bir işletmeyiz. (Ama ilk görüşmede neler istediğini anlatırken böyle dememiştir. Onun binası içiyle dışıyla Avrupa’nın en güzel ofisi olmalıdır ).Bir şekilde şansınız yaver gider birazda pazarlamacı tarafınız güçlüyse işi alırsınız. Ofise döndüğünüzde taktir beklemeyin. Bu zaten sizin ASLİ GÖREVİNİZDİR. Hem alınan işin şantiyesinde de sizin duracağınızı unutmayın. Başka kim durabilir ki? Bu sizin projeniz.Ayda 1 milyar türk lirasına, 50.000 dolarlık işi başkasına almak.Bu söylediklerimi yaşamadığını söyleyen veya abarttığımı düşünen mimarlar varsa ya patrondur ya başka iş yapıyordur yada bu yaşananların doğal bir süreç olduğunu düşünecek kadar beyni yıkanmıştır. Çalışan olmak gerçekten çok zor.Hepinize kolay gelsin.

İç MimarCem AKYÜREK

( Timg forum dan alıntıdır... güzel bir grup kurdular..başarılılar.)
__________________

29 Ağustos 2009 Cumartesi

30 ağustos....Güçlü Ordu Güçlü Türkiye......







23 Ağustos - 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Savaşı'yla Yunan orduları gerilemek zorunda kaldı. Bu uzun zamandır Türk ordularının elde ettiği ilk başarıdır. TBMM tarafından Sakarya Savaşı'ndan sonra Mustafa Kemal'e mareşal ve gazi unvanları verildi. Tarihin bu dönüm noktasından sonra Yunan ordularının topraktan atılma kararı alınır. 1922 ağustosuna kadar hazırlıklar tamamlanır. Güneydeki Türk birlikleri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydırıldı. İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane gizlice Anadolu topraklarına getirtildi. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silahlar satın alındı. Orduya taarruz eğitimi yaptırıldı. Gazi Mustafa Kemal'in başkomutanlığını yaptığı Türk ordusu, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı. Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
Büyük Taarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden temizlenmiş oldu

28 Ağustos 2009 Cuma

renklerin önemi..






















Evimizde kullandığımız mobilyamız kadar, aksesuarlarımız kadar, perdelerimiz, oturma gruplarımız kadar ve hatta onların hepsinden belki daha önemli bir durum var. Oda bir bütünü oluşturacak öğelerin birbirleri ile uyum halinde olması için duvarlarımızda kullanacağımız renkler...........
Size bir kaç renk örneği gösteriyorum... kararı sz verin. Ve evinizdeki uyumu gözden geçirin.
Unutmadan tanıdığımız boyacımızda var :))

MUTFAK HK. BİLGİ. nasıl olmalı????




Mutfaklar Hakkında Oda nasıl dekore edileceği hakkında birçok faydalı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz…
Çağdaş mutfaklar insanların en az çaba ve enerji harcayarak en çok iş yapmasına olanak sağlayan ergonomik prensipler göz önüne alınarak tasarlanıyor. Bu mutfaklarda dört ana fonksiyon alanı doğru belirlenmeli ve bu alanlar birbirine en uygun bir biçimde hesaplanan çalışma üçgenleriyle bağlanmalıdır.


Mutfakta ana birimler; evye bölümü, pişirme bölümü ve buzdolabıdır. Dolayısıyla bu üç ana birimin fonksiyonel yerleşimi, birbiriyle olan uzaklıkları başarılı bir mutfağın ortaya çıkmasında ana ilke olarak kabul edilebilir. İdeal bir mutfakta oluşturulması gereken çalışma üçgenleri birbirinden ne çok uzak, ne de çok yakın olmalıdır.




Mutfak için bazı önemli faydalı bilgiler şunlardır:


* Birimler, sahip olunan alan büyüklüğüne göre seçilmelidir.


* Aydınlatma:Doğal aydınlatma mutfaklar için en uygun çözümdür. Pencerenin yüzey alanının mutfağın taban alanının %10′u kadar olması idealdir.Mutfakta genel bir aydınlatma sağlandıktan sonra evye ve tezgah üzeri gibi küçük kazaların yaşanabileceği alanlar özel olarak aydınlatılmalıdır.


* Mutfak dolapları:Küçük mutfaklar için (14 m² ya da daha küçük) en az 365 cm., geniş mutfaklar için ise (14 m²’den daha büyük) en az 475 cm. dolap ön yüzey genişliği gerekir.Tezgah üstü mutfak dolapları en az 30 cm. derinliğe, 75 cm. yüksekliğe sahip olmalıdır. 180 cm. uzunluğunda tezgahın üzerinde yer alan bir dolap en az 150 cm. genişliğinde olmalıdır.Tezgah altı dolapları 55 cm. derinliğe; küçük mutfaklar 400 cm., büyük mutfaklar ise 480 cm. toplam yüzey genişliğine sahip olmalıdır.


* İstenmeyen yemek kokularına karşı yeterli boyuttaki davlumbaz-baca seçimi ve uygulaması, doğal havalandırma pencerelerinin mekandaki konumu önemlidir.


* Çalışma üçgeni:Çalışma üçgeni buzdolabı, yemek hazırlama alanı ve evye arasında çizilen üçgendir.Çalışma üçgeninin maksimum uzunluğu 6 m, minimum uzunluğu ise 3.60 m olmalıdır.Çalışma üçgeni bir ada, ya da yarım ada tezgah ile 30 cm.’den fazla kesişmemelidir.




Tezgah yüzeyi:Tezgah yüzeyi küçük mutfaklar için 335 cm., büyük mutfaklar için ise 500 cm. olarak hesaplanmalıdır. Tezgah 40 cm. derinliğe sahip olmalıdır.Tezgah üstü ile mutfak dolapları arasında 38 cm.-45 cm. boşluk bırakılmalıdır.


* Ocak:Ocak, açılması gereken bir pencere önüne yerleştirilmemelidir. Eğer yerleştirilmesi gerekiyorsa pencere ocaktan 7.5 cm. geride ve 60 cm. yukarıda olmalıdır.Her iki tarafında da tezgah bulunan ocakların bir taraflarında en az 25 cm., diğer taraflarında ise 37.5 cm. uzaklık bulunmalıdır. Bir tarafında duvar bulunan ocakların duvardan 7.5 cm., diğer tarafta bulunan aplikasyonlardan ise 38 cm. uzakta bulunması gerekir.Sirkülasyonu yoğun bölgelerde bulunan ocakların yanında veyayukarısında en az 40 cm. mesafe bırakmak uygun olur.Ocağın bulunduğu bölgede koku, buhar ve isi önlemek için davlumbaz veya aspiratör kullanmak gerekir.


Davlumbazla ocak arasındaki mesafe 70-80 cm. arasında olmalıdır.Evye ile ocak arası minimum 60 cm olmalıdır.


* Yangın önleme:Pişirme bölümüne yakın bir yerde yangın söndürücü alet ve mutfağın yakınlarında bir yerde alarm sistemi bulunması gerekir.


* Buzdolabı:Buzdolabı ya tezgah dizisinin başında olmalı ya da yakınında bir tezgah düşünülmelidir. Aynı gereklilik fırınlar için de sözkonusudur.Tezgah ile dolap kapağının açılışı arasında 38 cm. mesafe bulunmalıdır.


* Tezgah:Bir tezgah için, önünde olması gereken minimum boşluk 60 cm’dir.Bir tezgahın optimum boyu, kolların uzanabildiği alan ve tezgaha konacak eşyanın erişilebilirliğine göre hesaplanmalıdır.İki tezgah arası ideal mesafe 1.20 olmalıdır.Evyeden itibaren kesintisiz 90 cm.’lik bir tezgah uzunluğu yemek hazırlama için idealdir.
* Mikrodalga fırın:Mikrodalga fırının altında, üstünde ve yanlarında en az 37.5 cm. boşluk bırakmak doğru olur. Fırından çıkacak sıcak tabakları koymak için yere ihtiyacınız olacaktır.Mikrodalga fırının tabanı, tezgah üstü ve göz hizası arasında olmalıdır. Bu da yaklaşık olarak yerden 90 cm. ile 135 cm. arasında bir değerdir.


* Girişler:Bütün girişler en az 80 cm. genişliğinde olmalıdır. Eğer iki tezgah girişte bir araya geliyorsa her iki tezgahın uçları arası mesafe en az 80 cm. olarak belirlenmelidir.


* Masa-Tezgah üstü yemek yeme alanı:Her yemek yeme işlevi için en az 30×60 cm. alan gerekir. Yemek yenen bölümün arkasında bir sirkülasyon söz konusu ise, yemek alanından duvara veya engele en az 90 cm., sirkülasyon bulunmuyor ise 60 cm. uzaklık gereklidir.


* Bulaşık makinesiMakine önünde doldurma ve boşaltma işlemleri göz önündebulundurularak mesafe en az 1 m. olmalıdır.


* Mutfak MasasıMasa için ideal yükseklik 76 cm., oturma üniteleri için ideal boy 46cm.dir.


* Çöp:Çöpler için çöp öğütücüsü kullanılması tavsiye olunur. Bu sayede çöp kutusuna sadece öğütülmeyen çöpler atılır.Çöp öğütücüsünün bulunmadığı durumlarda birden fazla çöp kutusu bulunmalıdır. Biri gündelik çöpler için diğeri de geri dönüşümlüler için kullanılabilir.


* Elektrik tesisatı:Elektrik topraklama prizlerinin ve sigortalarının mutfaktaki su tesisatından en az 15 cm. uzakta olması gerekir. Böylece herhangi bir su sızıntısında tatsız bir elektrik kazası ile karşılaşılmaz.


* Depolama:En azından beş depolama alanına yer ayırmak gerekir: Çekmecelerde dikey bölünmeler, çatal bıçaklar için çekmece, baharatlık,dolap rafları ve raylı kiler dolapları gibi


evinizde çiçek ve aksesuar..







İster bir apartman dairesinde yaşayın isterse müstakil bir eviniz olsun iç dekorasyon ev sahibinin ve ev sakinlerinin kişiliklerinin bir aynası durumundadır.
Güzel ev, dekorasyonu pahalı mobilya ve dekoratif gereçler kullanılarak gerçekleştirilmiş bir ev anlamına gelmemektedir. Neyin nereye nasıl bir ahenk içinde yerleştirilmiş olduğu en önemli rolü oynamaktadır. Kaynağımız olan doğal hayatın evimizdeki eksikliğini telafi edecek en güzel unsur sanırız ki çiçekler olacaktır.
Tarz ne olursa olsun ev dekorasyonunda çiçek kullanmanın en güzel yolu, evinize çiçekler aracılığı ile “bu benim” dedirtmektir. Çiçek veya bitki aracılığı ile dekorasyon basit ve en doğal çözümdür.
Bir mutfak camının yanına yerleştirilmiş pembe çiçekler arası bir hat şeklinde yıllık beyaz çiçek şeridini gözünüzün önüne getirin veya masa örtüsünün renklerini tamamlayan renkte yaz çiçekleri ile bezenmiş bir sepeti.
Hiçbir dekorasyon malzemesi bu kadar çok yönlü kullanılabilir değildir. Evinizin havasını soğuk atmosferli sonbaharda yaz parlaklığındaki çeşitleri güz renklerine tamamlatarak kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Çiçekler içinde her mevsim için uygun çeşit bulmanız mümkündür.
Çiçekçiler hangi renkteki hangi çiçeğin birlikte kullanılmayacağını tecrübelerinden ötürü bilirler. Eğer zihninizde herhangi bir çiçek yoksa tarzınızı, tercih ettiğiniz renkleri, görünüşü bildirin ve önerisini alın. İstediğiniz biçime en uygun çiçekleri size söyleyecektir. Özellikle dekorasyonda kullanacağınız çiçekleri ismi nedeniyle tercih etmeyin, en kötü sonuçları alabilirsiniz.



(çiçek ve aksesuarlar my house'dan)

27 Ağustos 2009 Perşembe

pratik bilgiler........




Hayatımızı kolaylaştıracak bazı pratik bilgiler için interneti kullanmak gayet kolay..Ve bu bilgilere ulaşmak içinde bazı internek siteleri mevcut. bunlardan biriside mahmure.com. Ara sıra oraya uğrayacak ve bilgilerini paylaşacağız. sanırım itirazlarıda olmaz...


Bugün ev tekstili ile ilgili bazı ipuçları var..........




Dekorasyon fikirleri: Mekanlarda ferah ve aydınlık bir görünüm yakalamak için ipuçlarını bir arada kullanmak iyi sonuç verir.• Yaşama alanlarında perde, döşemelik kumaş ve halılarda kullanılan sarı tonları sıcak ve davetkar bir atmosfer yaratır.• Oturma odalarında kareli ya da çizgili desenler kullanabilir, böylece mekana hareket kazandırabilirsiniz. Örneğin döşemelik kumaşlarınızdaki çizgiler gözü bir tarafa yönlendirirken, halıdaki çizgiler tam tersi yönde olabilir. Mekanlarda bu şekilde bir dekorasyon hilesi yapmak aynı zamanda ortamı olduğundan daha geniş gösterir. Halı, döşemelik ve perdeliklerde kullandığınız renkleri dengelemek için aksesuarlarda benzer tonları tercih edip dengeli ve yumuşak geçişler sağlayabilirsiniz.• Etkili dekorasyonun yollarından biri mekanda güçlü ve iddialı renkleri kullanmaktır. Örneğin mutfaklarınızda siyah ve kırmızı bir renk temasını seçebilir, mutfak dolaplarının kapakları ya da perdelerde kullanacağınız krem gibi pastel ve yumuşak bir renkle de her iki rengi dengeleyebilirsiniz.




Doğru halıyı seçmek: Halı seçerken iki yol izleyebilirsiniz. Bir mağazaya gidip evinize uygun olan renk ve tarzda bir halı satın alırsınız ya da kendi halınızı sipariş edebilirsiniz. Yün, en dayanıklı malzemelerden biridir ve aynı zamanda çevre dostudur. Ayrıca her mevsim için de uygundur. Yün, ipek gibi halılarda hem yöresel çizgileri bir araya getirebilir, hem de sıcak bir atmosfer yaratabilirsiniz.

26 Ağustos 2009 Çarşamba

son yılların aksesuarı swarovski taşlar.




Pırıltılı ve ışıl ışıl taşlar hanımların en çok rağbet ettiği aksesuarlardır. Takılarında , kıyafetlerde hatta masa dekorasyonunda bile. Özellikle son dönemde swarovski taşlar en çok kullanılan ve söz edilen taşlar arasında.
Yaratıcılıkta sınır tanımayan tasarımcılar artık bu taşları sadece belirli yerlerde değil kapı kolu, kulplar hatta perdeaksesuarlarında bile kullanmaya başladı.
Kullanıldıkları alanlarda şıklık, zerafet ve zenginlik kazandırmalarının yanı sıra ışıl ışıl görüntüsüyle evlerinizin havasını değiştirirler.

salonda geçen zamanlar............




Günümüzün çoğunluğunu salonlarda geçiririz. Özellikle kadınlar, evlerine çok özen göstererek gerçekten rahat edilebilecek ortamlar oluşturmayı amaçlarlar.Ve en az bizler kadar misafirlerimiz için de önem arz eden odalardan birisi ise oturma odasıdır. Bir diğer adı ile salon göstereceğimiz özen, misafirlerimizin de dikkatinmi çekecektir. C4 mevsim misafir ağırladığıımız bir mekan olan salonlarımız için yapacağımız dekorasyon çalışmaları ise oldukça geniş bir yelpazeye açılmaktadır.
Büyük dekorasyon firmalarının bizlere sunmakta olduğu geniş seçeneklerin yanında doğal motiflere sahip minik, yerel el sanatı ustalarının marifetli ellerinden çıkmış, bize dair motifler içeren minik dekoratif ögeler de salon dekorasyonu konusunda en büyük yardımcılarımız arasında yer alıyor…

Oturma odası ile mutfak alanının birlikte yer aldığı günümüz modern ev tasarımı anlayışı doğrultusunda salonumuza birkaç arkadaşımızla beraber hoş sohbetler edebileceğimiz bir yemek masası, ya da bir çay arası masası yerleştirebiliriz. Etrafını güzel bir yerleşim ile dekore ettiğimiz takdirde ortaya çok güzel sonuçlar çıkabilecektir.

Toplumumuzda oldukça yaygın bir halde olan okuduğumuz kitapları saklama ya da kitaplığımızı hep dip odalarda saklama alışkanlığı giderek yıkılıyor. Yeni dekorasyon anlayışı kitaplarımızı saklamamızı değil, onlara mobilya dekorasyon çalıışmalarımızda yer vermemizi söylüyor. Bu doğrultuda başarılı çizgiler barındıran bu kitaplık rafları ile hem kitaplarımızı sergileyebilir hem de güzel dekoratif motiflere sahip minik süs eşyaları ile salon dekorasyonu konusunda güzel bir kare ortaya çıkarabiliriz…

çocuk odalarında aydınlatma







Çocuk odası lambası seçiminde onların ihtiyaçlarına, odanın şekline ve ışığa göre tercihlerimizi belirlemeliyiz. Söz konusu çocuk olunca tercihlerimiz onun sağlığıyla doğru orantıda olmalı. Odanın ışığını sarı tonlarında ayarlamalıyız ki gözleri yormasın.
Aydınlatma amaca ve hareketliliğe göre olmalıdır. Örneğin bebek odası aydınlatmasında emzirme, alt değiştirme,oynama ve uyuma gibi aktiviteler dikkate alınarak yapılmalı. Çocuk odasında ise giyinme, ders çalışma, oyun ve dinlenme saatlerine göre aydınlatma yapılmalıdır.Büyük odalarda tavan aydınlatması seçilirken daha küçük mekanlarda kenar aplikler tercih edilmektedir. Özellikle ders masası lambalarında gözü yormayan ve el gölgesini geride bırakan aydınlatmalara dikkat edilmeli.
Çocuk odası lambası seçiminde onların kişiliğine uygun tercihler yapmalıyız. Hatta seçimleri kendilerine bırakmalıyız.Model ve rengi doğru seçerek odamızda uyum ve huzuru biraraya getirebiliriz.

dekorasyonda kadın ve çocuk etkisi,







Mobilya firmaları son senelerde tüketimdeki etkilerini açığa çıkardığı iki grup, kadınlar ve çocuklar. Özellikle çocuklar birçok markanın satışında etkili, baba ve annenin seçtikleri onlar tarafa gidiyor. Günümüz çocukları beğendiği, sevdiği bir markayı ailesine aldırıyor. Bu gerçeği gören üreticiler , dekore ettiği ürünleri önce, fabrikaya gruplar halinde getirdiği çocuklara göstererek onların fikirlerini alıyor ve üretimi buna göre şekillendiriyor. Türk halkının çocuklarına çok duyarlı olduğunu belirten üreticiler , “Kendimde olmadı, çocuğum faydalansın, çocukları için bütçelerini sarsıyor.” diyor. içmimarlar ise yapılan araştırmaların mobilya seçiminde kadınların erkeklere oranla çok daha fazla söz sahibi olduğunu ortaya çıkardığını hatırlatıyor: “Araştırmalara göre nereden bakarsanız bakın kadının mobilya seçiminde etkisi yüzde 80-85 seviyelerinde görünüyor ki; bizler bunu dikkate alarak çözümler üretmeliyiz.”



25 Ağustos 2009 Salı

dekorasyon önerileri...........




Dekore ettiğiniz her bir oda için mekanın işlevine göre sorular hazırlayın. Oda hangi amaca hizmet edecek, yeterli priz var mı, aydınlatma elemanları tavandan mı olmalı, aksi geçerliyse odanın içinde dolaşan kablolar ile nasıl baş edeceksiniz? Var olan depolama üniteleriniz yeterli mi, yoksa takviyeye mi ihtiyaç var? Değişiklik uygulamak istediğiniz odaya check-up yapın. Nasıl yaşamayı tercih edersiniz, ciddi mi, yoksa rahat mı? Pek çok kişi için etkili bir aydınlatma düzeni yaratmak zor bir iş gibi görünür. Ancak aydınlatmanın üç aşamalı bir kuralı vardır, buna uyulduğu taktirde eviniz tam kıvamında bir aydınlatma düzenine sahip olacaktır. Öncelikle mekanda size herhangi bir görüş problemi yaratmayacak yeterli düzeyde bir aydınlatma sağlayın. İkinci aşama belirli alanlarda kullanmak üzere ışıklandırma düzeneği oluşturmak. Üçüncü ve en heyecan verici aşamaysa, herhangi bir aydınlatma öğesiyle canlı, çarpıcı bir etki yaratmaktadır. Odayı belli alanları vurgulamak için bir tiyatro sahnesi gibi düşünün. Şöminenizin ya da duvarlarınıza astığınız ve size yıllar önce hediye edilen yağlı tablonun belki de fark edilme vakti geldi de geçiyor. Bir renk kartelasına baktığınızda seçtiğiniz rengin odanız için en uygun ton olduğunu düşünebilirsiniz, ancak evin bulunduğu cepheyi de göz önünde bulundurmayı unutmayın. Kuzey ya da doğu yönüne bakan evlerde soğuk bir ışık olacağı için sıcak renkleri tercih edebilirsiniz. Benzer şekilde batı ya da güney yönüne bakan mekanlarda güneş ışığı daha fazla olduğundan sıcak renkler fazlasıyla baskın görünebilir bu sebeple daha soğuk renkleri kullanmaya çalışabilirsiniz.

tatil için öneri,,,bozcaada amfora restaurant







İstanbul yaz aylarında bir başka güzel olur, bilirsiniz.



Gün güneşle başlar, doğuşu bir başka güzeldir, batışı bir başka güzel. Değişik yerlerinden izlemekte çok güzeldir. Akşam boğaz harika olur, kıyısı boyunca muhteşem eğlence mekanları, yeme içme mekanları ve doğal ortamları parkları vs.



Ancak yinede İstanbul'lu tatil için değişik yerleri tercih eder. Yakın uzak farketmez onun için.



sizlere şimdi Bozcaada'dan bahsedeceğim,



İlk görüşte güzelliğini belli etmeyen, ama bir kere ayak bastıktan sonra hiç bitmeyecek bir aşkla bağlandığınız bir yer oldu mu hayatınızda?
Bozcaada ufaklığından beklenmeyecek süprizlerle dolu. Nasıl da boz ve terkedilmiş görünüyor uzaktan… Ta ki bu boz görüntünün arkasındaki uçsuz bucaksız bağları, onları bekleyen güzelim bağ evlerini, rüya gibi kumsallarını, pırıl pırıl temiz denizini, size özel olacak kadar küçük koylarını, kekik kokulu tepelerini, lezzetli şaraplarını ve yemeklerini keşfedene kadar...sonra ilk gördüğünüz halini bile sevgiyle bağrınıza basıyorsunuz...
Kendinizi mutlu hissetmek için öyle çok nedeniniz varki hayatta, işte bu küçük ada size bunları hatırlatıyor kısacası... (alıntıdır..)



İşte bu güzel adada birde küçük ama şirin ve lezzetli mezeleri ile amfora restaurant var.. muhakkak uğrayın ve emin olun pişman olmayacaksınız.

Herkese merhabalar,

güzel bir haftanın ikinci güzel gününden merhabalar,

size bugün ''etua'' dan bahsedeceğim.

etua 1992 yılında kurulan ''mimesis içmimari'' nin devamı olarak 2005 yılında kurulmuştur.

Sarıyer Bahçeköy'de hayata geçmiş olup son bir yıldırda Zeytinburnu'nda devam etmektedir içmimari dünyasına.

Tecrübesi 20 yıldan fazla olup yüzlerce mekanda hayat bulmuştur ..Zincir mağazalar, dükkanlar, bar&restaurant lar pastaneler , hastaneler, akla gelen her mekan tasarımı, dekorasyonu ile İstanbul ve Anadolu'nun birçok ilinde başarılı bir çalışma yaşamı geçirmiştir..

Ve bundan sonrada yola deneyimlerini aktaracağı yeni iş arkadaşları ve yeni ekibi ile devam edecektir.

22 Ağustos 2009 Cumartesi

reklam zamanı :)


ev&ofis&fuar&mağaza

ramazan ayı dekorasyon ayı,,,


Evet bir ramazan daha geldi, genelde ramazan aylarında insanımızda bir dinginlik olur. Rehavet çöker üzerimize, oruç tutsanda tutmasanda bunu hissedersin, işte bu zamanları insanlar değişiklik yaparak geçirirler, ve bizlerde bunu değerlendiririz.

Ramazan aylarında genellikle mağazalar bayrama yetişmesi koşulu ile dekorasyonlarını değiştirirler. Bu yıl ekonomik zorluklar nedeni ile geçtiğimiz yıllara göre hareket az olsada yinede ramazanın bereketi olsa gerek yinede hareketlenme var. Buradan sizlere bu ay içinde yeni dekorasyon yapan yerleri araştırıp yazacağız bakalım bu sene kimler ramazan ayını değerlendiriyor.

yeniden başlıyoruz,,,

zamanı değerlendirmek, boşa harcamamak, estetik kaygı taşımadan isteklerinize karşılık verecek, dekorasyonunuzda sizi bir üst seviyeye taşıyacak, bilir kişi burada..
evet ara vermiştik yeniden başlıyoruz ,yazmaya ,göndermeye ,bilgilendirmeye.
dekorasyonda ne moda, ne nerede uygun , renkler desenler,
haddimiz olmasada ara sıra tekstilede el atalım..
başladık artık....